詳細検索結果
以下の条件での結果を表示する: 検索条件を変更
クエリ検索: "トスク方言"
3件中 1-3の結果を表示しています
  • 山末 一夫
    言語研究
    1984年 1984 巻 85 号 158-166
    発行日: 1984/03/31
    公開日: 2013/05/23
    ジャーナル フリー
  • 『ベサ Besa (誓約)』紙分析にむけて
    石丸 由美
    オリエント
    2005年 48 巻 2 号 102-112
    発行日: 2005年
    公開日: 2010/03/12
    ジャーナル フリー
    Soon after the constitution was proclaimed once again, twelve Albanian clubs were established and started their activities in the main cities in the Ottoman Empire as follows: Monastir, Salonica, Janina, korça, Elbasan, Gjirokaster, Berat, Vlora, Filat, Starova, Üsküp, and Istanbul. The aims of these clubs were declared not to be for the political goals but to be for the cultural developments of Albanians. At the same time, publishing activities of periodicals written in Albanian, which were connected with clubs, was very active. These periodicals were mouthpieces for the clubs and propagated the ideas of Albanian nationalists. The main periodicals were Bashkimi i Kombit (Union of the Nation) in Monastir, Korça and Lidhja Orthodhokse (Orthodox Union) in Korça, Tomori in Elbasan, Bashkimi (Union) in Shkodra, Lirija (Freedom) and Diturija (Knowledge) in Salonica, and Besa (oath) in Istanbul.
    Besa, which had two pages in Ottoman and two pages in Albanian, started to be issured in November 18 1908 and ended in No. 10 in January 30 1909. The main writer of this paper was Mehmet Frasheri, the youngest brother of Shemseddin Sami, the editor was H. Frasheri, and the publisher was Leka Tepelena.
    The periodical Besa has not been analized in the study of Albanian national movement (neither Besa nor other periodicals). The reason is, I suppose, at first, that the periodical was short-lived and then that the writer and publisher were not the prominent figures in the national movements. But for getting hold of the characters of the Albanian national movements which resulted in independence in a short period, we are required to analyze comprehensively the Albanian periodicals issued in every part of the Empire.
    For this point, the aim of this paper is just to introduce an Albanian periodical Besa as a historical material, showing some problems when we use these periodicals.
    The titles of articles show that the Ottoman edition and the Albanian edition of the paper had different contents. We can suppose that each editon was for each reader (that is; for Ottomans and for Albanians). There can be seen some different tone in each edition. This paper which collects the publication information of this periodical is just the first step to analyze Besa. I hope this step will be a preparation for full analysis of Besa, eventhough there are some difference between Albanian language used in this periodical and Albanian nowadays which make it difficult for us to use periodicals in those days.
  • 吉田 達矢
    日本中東学会年報
    2005年 20 巻 2 号 245-268
    発行日: 2005/03/31
    公開日: 2018/03/30
    ジャーナル フリー
    Osmanli Imparatorlugu'nda nufus bakimindan Muslumanlardan sonra ikinci sirayi alan Rumlar, ozerklik icinde yasayarak devlete sadakatle hizmet ediyorlardi. Bu durum 1821'de Mora'da ortaya cikan ve 1829'a kadar suren Rum Ihtilaliyle degisti. 1830'da Yunan Devleti(1833'ten sonra Kralligi)'nin bagimsizligi, Buyuk Gucler tarafindan kabul edildi. 1832'de Yunanistan'in sinirlari tespit edildi. O zamanki Osmanli Imparatorlugu'nda yasayan Rumlarin nufusu, bagimsizlik elde eden Yunanistan'daki Rum nufusundan yaklasik uc kat fazlaydi. Osmanli Imparatorlugu ile Yunanistan Kralligi arasindaki halkin hareketleri hakkinda simdiye kadar yapilan arastirmalarin tartismasi, ozetle "goclerin hangi taraftan hangi tarafa goclerin daha fazla oldugu" merkezinde idi. Fakat, bu arastirmalarda gocmenlerin niceligi belirtilmiyordu. Ayrica, "gocmek" ile "gurbete gitmek" kavramlarinin farkliligi belirtilmeyip, bolge ve tarih sinirlamasi da olmadigindan, halkin hareketlerinin durumu acikca anlasilamamaktadir. Zaten, halkin 1821'den sonraki hareketlerinin tam bir istatistiki durumunu cikarmak mumkun gorunmuyor. Buna ragmen hususi bir bolge ve donemin incelenmesi, gelecek arastirmalar icin faydali olacaktir. Bundan dolayi bu makale Yunanistan'in kurulusundan, yani 1830'dan Islahat Fermani'nin ilan edildigi 1856'ya kadarki surede, -ozellikle 1832'den sonra bir sinir bolgesi olan-Tesalya Bolgesi'ndeki halkin hareketlerini incelemektedir. Osmanli-Yunanistan arasindaki sinir bolgesinde, sadece Osmanli Rumlari ve Yunanistan Rumlari degil, Muslumanlar ve diger gruplar(Ulah, Arnavut) da bu hareketlere katilarak hududu gecmekte idiler. Sinir bolgesinde yasayanlar, 1830'dan onceki hareketlerine buyuk oranda devam etmektelerdi. Tesalya Bolgesindeki bu karsilikli gidip gelmeler, ticaret, hizmetkarlik, ciftliklerde calismak ve akrabalar ile gorusmek gibi sebeplerden kaynaklanmaktaydi. Hatta bazi Yunanli askerler ile suclularin Osmanli topragina, bazi Osmanli askerler ve suclularin da Yunanistan'a firar ettikleri bilinmektedir. Osmanli topragina firar eden Yunanlilar, bolgedeki Osmanli memurlari tarafindan sorusturulduktan sonra, sinirdan uzak olan ve Rumeli ordusunun bulundugu Manastir'da iskan edildiler. Yunanistan'a firar ettikten bir sure sonra geri donen Osmanli askerleri ise, Anadolu veya Arabistan'daki ordulara gonderildiler veyahut Ergiri'deki komur madenlerinde calistirildilar. Aslinda Osmanli tebaasindan olan, fakat Rum Ihtilali donemlerinde veya ondan sonraki donemlerde Yunanistan'a firar edip, bir sure sonra Tesalya ve Epir Bolgelerine donen ve tekrar Osmanli tabiiyetini kabul eden en az 1000 kisi oldugu bilinmektedir. Onlarin disinda, donmek isteyenlerin sayisi yaklasik 8500 hane ve 43 kisi idi. Ama belgelerde bu iki durum hakkinda fazla bilgi yoktur. Bundan dolayi, bu kisilerin ne zaman ve neden firar ettikleri ve geri donmelerindeki sebepler tam olarak belli degildir. Donenlere Osmanli Devleti iki veya uc senelik cizye muafiyeti verdi ve diger vergilerini de hafifletti. Ama geri donenlerin kefil bulmasi zorunluydu. Bunlarin geri donusu cogunlukla 1841'den sonra olmustur. Ozellikle 1848'de geri donus artmistir. Donus sebeplerinin, Yunanistan'daki kotu durum(isyan, haydut hareketleri, ve dogal afetler vb), Tesalya ve Epir Bolgelerinin sinir bolgesi olmalarindan dolayi Osmanli hukumetinin buralari daha hassas bir sekilde idare etmesi ve Gulhane Hatt-i Humayununa ve islahatlara baglanan umitler oldugu tahmin edilmektedir. Yunan tabiiyetinde olanlar Osmanli topraginda esnaf olabiliyorlarsa da kethudalik ve Osmanli tebaasindan birinin mirascisi olamazlardi. Bundan dolayi, geri donenler tekrar Osmanli tabiiyetini kabul etmistir.
feedback
Top