Annals of Japan Association for Middle East Studies
Online ISSN : 2433-1872
Print ISSN : 0913-7858
TURKEY'S CHANGING ROLE IN THE NEW INTERNATIONAL SYSTEM
Deniz Ülke ARIBOĞAN
Author information
JOURNAL FREE ACCESS

1998 Volume 13 Pages 131-147

Details
Abstract
Turkiye Cumhuriyeti 1923'te kurulusundan bu yana, uluslararasi siyasal sistemin onemli uyelerinden birisi niteligini tasimistir. Soguk Savas suresince yayilmaci Sovyet tehdidine karsi bir NATO uyesi olarak Avrupa'nin guney dogu kanadinin savunmasini ustlenmis ve Bati'nin en sadik muttefiklerinden birisi olmustur. Soguk Savas sonrasi donemde ise jeostratejik ozellikleri dolayisiyla bir gecis ve tampon ulke olma konumunu devam ettirmistir. Ancak yeni rolu, dagilan Sovyetler birligi topraklarinda bagimsizliklarini ilan eden Turki Cumhuriyetlerin cagdas uluslararasi sisteme entegrasyonunda ornek bir model teskil etmek ve bir istikrar unsuru olmak biciminde sekillenmistir. Ayni bicimde Orta Dogu bolgesinde on yillardir suregiden mucadelede bir arabulucu olmak ve catisma alanlari ile baris topraklari arasinda bir tampon vazifesini gormek gorevini ustlenmistir. Bu nedenle Turkiye, sicak catismalara sinirdas olmasi gercegini de goz onunde bulundurursak, her donemde askeri yeteneklerini guclu ve hazir tutmak durumunda olmus ve ulkedeki ic siyasal yapi da ister istemez militer bir yapiya burunmustur. Turkiye cumhuriyeti dis siyasetini yonlendirirken bazi gerceklikleri hesaba katmak durumundadir. Bunlardan en onemlisi Osmanli imparatorlugu'nun mirascisi olmasi ve dolayisiyla eski Osmanli topraklarindaki topluluklarla varolan etnik ve kulturel baglarini halen surdurmesidir. Bu baglar Turk hukumetlerinin, Turk ve Musluman topluluklarin yasadigi bolgelerde ortaya cikan sorunlarda duyarsiz kalmalarini engellemekte ve kamuoyunun da etkisiyle Orta Dogu, Kafkasya ve Balkanlarda gundeme gelen problemlere uzaktan da olsa, taraf olmasina neden olmaktadir. Turkiye'nin cevresinde ortaya cikan pek cok anlasmazlikta belirli gruplar adina sorumluluk hissediyor olmasi ve sorunlara mudahale etmesi, etki alanini genisletmesi anlaminda bazi firsatlar taniyorsa da, ekonomik acidan oldukca sikintili donemlere sebebiyet vermektedir. Ulke icerisinde gelir dagiliminin bozuklugu ve istikrarsiz ekonomik yapi, Korfez krizi gibi bazi dis etkenlerle daha fazla siddetlenmekte ve ic siyasetinde yasadigi bazi sorunlarin da etkisiyle -PKK sorunu ya da radikal Islam'la mucadele gibi- ekonomiye agir yukler getirmektedir. Ancak 65 milyonluk nufusu ve sahip oldugu dogal kaynaklari ile gelecek icin oldukca olumlu mesajlar veren Turkiye, sosyal problemlerinin de cozumune yardimci olabilecek bazi ekonomik altyapi projelerini gerceklestirebilirse, 21. Yuzyilin bolgesel super guclerinden birisi olmaya adaydir. Turkiye'nin guclenmesi tum dunyanin uygarliklar catismasina dogru gittigi varsayilan bir donemde Bati acisindan da bir gerekliliktir. Zira Turkiye gerek Avrupa Birligi'ne olan yaklasimi, gerekse NATO uyeligi gibi somut ortakhklari ile Bati'nin bir parcasi oldugunu gostermekte ve laik ama Musluman bir ulke olmasinin getirdigi konumu ile uygarliklar arasinda bir kopru olma islevini yuklenmektedir.
Content from these authors
© 1998 Japan Association for Middle East Studies (JAMES)
Previous article Next article
feedback
Top